29 Aralık 2012 Cumartesi

Uzay Turu

İlkokuldaki bize izlettikleri güneş sistemi konulu belgeselde uzayın büyüklüğüne dair mikro ölçekli kıyaslama beni o kadar çok etkilemiş ki uzay denildiğinde ilk bu belgesel aklıma gelir. 

Belgeselde başta güneş olmak üzere güneş sistemindeki gezegenler tanıtılıyor, cisimler belirli bir ölçek dahilinde küçültülerek mesafeler anlatılıyordu. 

Belgeselin sonuna doğru, şimdilerde sınıflandırma dışına çıkarılmış olan Pluton'a ulaşmak için  o kadar büyük bir mesafe aşılmıştı ki belgeselin sunucusu araba ile kilometrelerce yol yaparak Pluton'un küçültülmüş ölçeğine ulaşmıştır. 

Uzayda mesafeler ışık hızı ile ölçülüyor. Bir ışık saniyede 300.000 kilometre hızla ilerliyor. 

Dünya - Ay mesafesi, yaklaşık 1 ışık saniyesidir. Saatte 100.km hızla hareket eden bir araba ile hiç durmadan aya gidebilsek bu yolculuk 3.000 saat başka bir deyişle yaklaşık 125 gün sürerdi. Aya baktığımız da 1 saniye önceki halini görüyoruz.

Güneş ile Dünya arasındaki mesafe yaklaşık 150.000.000.km' dir. Hiç durmadan gidebilen arabamız ile bu yolculuk yaklaşık 62.500 gün sürerdi. 171 yıllık bu yolculuk 3 nesil sürerdi. Aynı mesafeyi ışık 8 dakika 31 saniyede aşıyor. Gözümüzü alan güneş ışını belki 8 dakika 31 saniye önce sönmüş olabilir. 

Güneş ile Dünya arasındaki mesafe 1 Astronomik Birim (AB) olarak ifade ediliyor. Güneş ile Pluton arasındaki mesafenin 38 AB olduğu öğrendiğimizde gözlerim fal taşı gibi açıldı. Güneş Sistemimizin çapı yaklaşık 200 AB.

Güneş Sistemimizin de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi 100.000 Işık yılı çapında.
  
Mesafeler arttıkça astronomide uzaklı birimleri de değişiyor. Parsek bu birimlerden biri. 1 parsek yaklaşık 206.265. AB=3,26 Işık Yılı. 

Dünyadan uzaklaşmaya devam ediyoruz. Güneş Sisteminin dışına Kuiper Kuşağı çevreliyor. Çapı 100 kilometreden büyük olan 70.binden fazla cismin varlığı büyüklükleri uzayla aramızda ince bir sis tabakasına sebebiyet veriyor. 

Hızımızı birden ışık hızına arttıralım. Uzay aracı saniye de 300.bin km. hızla ilerliyor. Başka bir değişle saatte 1.080.000.000.km hızla ilerliyoruz. En yakın güneş sistemine yolculuğumuz bitmiyor. Güneş sisteminden hızla uzaklaşıyoruz ama güneş hala çok yakın. Yol git git bitmiyor. Hızı arttırmadan aynı hızla devam ediyoruz. Güneş sistemine en yakın yıldız sistemine ulaşıyoruz ve karşınızda Alpha Centauri yıldız sistemi. 

Alpha Centauri'ye yolculuğumuzu ışık hızı ile yapmış olmamıza rağmen yolculuğumuz 4,4 ışık yılı sürdü. Dile kolay 4,4 yıl. Yola çıkarken yeni doğmuş olan bir çocuk bu yolculuktan döndüğümüzde ilkokulda olacak. Bu sistemde 2 yıldız var. Birbirine uzaklığı 25 Astronomik Birim olan Alpha Centauri A ve Alpha Centauri B'nin birbiri çevresindeki dolanımı 80 sene sürüyor. Bu sistemin içinde 3. yıldız olan Proxima Centauri  (Alpha Centauri C) dünyaya en yakın yıldız,  4,22 ışık yılı ile Güneş Sistemine en yakın olan yıldız. 

Şimdi hayal kurmayı bırakıp yolculuğumuza ışık hızındaki aracımız ile değil Voyager 1 uzay aracı ile başlayalım. 815 kiloluk bu insansız araç ile yapılacak yolculuk saatte 17.043 kilometre hızla olacak. İnsanlık şayet bu aracın içinde seyahat edebilmiş olsa idi bu yolculuk 73.775 yıl sürecekti. 922 nesil. Ortalama insan ömrü 80 yıl. Bu sadece gidiş yolculuğu. 922 nesilde dönüş yolunda yaşamış  olsa. İnsan aklına sığmıyor. Bu gidiş dönüş uzay yolculuğundaki tüm kayıtların tutulduğunu hayal edin. 922 nesilin uzay yolculuğundaki soy ağacı, yaşadıkları, yedikleri içtikleri, teknolojik gelişimleri, yaptıkları ettikleri herşey. Bu uzay kolonisinin tek başına yaşadığı Dünyalar Tarihinde ayrı bir yere sahip olacak. 

İnsan Uzay'ın farkına vardıkça Uzay'ın gizemini araştırdıkça Dünya'nın kumsaldaki bir kum tanesi gibi olduğunu anlıyor. 

Yolculuğumuzu yine hızlandıralım. Yakın yıldızlar dizine ulaşmaya çalışalım. Güneşimize 5 Parsek (16,3 Işıkyılı) mesafedeki bu yolculuğumuz esnasında  Güneşimizle birlikte 50 yıldız sistemi ile 65 yıldız ve 4 kahverengi cüceyi görmüş olacağız. Kahverengi Cüce yıldız ile gezegen arasındaki bir cismi ifade ediyor. Muhtemelen yıldızdan kopan bir parça, akkor halinde yanmaya devam ediyor. Ama yıldızın etrafında belirlenen yörüngesi dahilinde hareket halinde. 

Daha da hızlanıyoruz. Işık hızının kat kat üstüne çıkıyoruz. Zaman kavramı da hız kavramı gibi ortadan kalkıyor. Yakın Yıldızlar Dizinini de aştık. İnsan gözünün var olan teknoloji ile görebilmiş olduğu Gözlemlenebilir Evren içindeki  tek bir galaksi içindeki Samanyolu Galaksisi 200-400 milyar yıldızı kapsıyor. Her bir güneş sisteminde bizimki gibi bir tane gezegen dahi olmuş olsa milyarlarca uygarlık ile karşılaşmamak içten değil. Gezimizin Samanyolu Galaksisindeki bu aşamasında Galaksimizin ayrıntılarının farkına varıyoruz. Galaksi spiral şeklindeki kollardan oluşuyor.

Güneş sistemimizin de içinde bulunduğu Orion (Avcı) Kolu yaklaşık  10.000 Işık Yılı  genişliğinde ve 90.000 Işık yılı uzunluğunda. Güneş Sistemi, Samanyolu Merkezine  yaklaşık 26.000 Işık yılı Uzaklıkta. Kolları da tek tek dolaştıktan sonra artık Samanyolu'dan da dışarı çıkma vakti geldi. 

Komşu galaksileri kendimize yeni hedef olarak belirliyoruz. Acaba hangi galaksi Samanyolu'na en yakın galaksi? Cevabımız  Andromeda. Hep ismini duyduğumuz Andromeda, Samanyolu ile birlikte 10 milyon  ışık yılı çapındaki Yerel Grubu oluşturan 50'den fazla galaksiden en büyüğü. Andromeda'nın Samanyolu'na uzaklığı 2,2 milyon ışık yılı. Spiral şeklinde ve 120.000 ışık yılı çapında.

Turumuz bir türlü bitmiyor. Yerel Grup'tan uzaklaştıkça Başak Süperkümesi'ne (Virgo Supercluster) ulaşıyoruz. 110 milyon ışık yılı çapında 100 den fazla galaksi grubunun bulunduğu Başak Süperkümesi, Samanyolundan 100.milyar kat daha büyük hacme sahip. 

Yakın, uzak ve çok uzak süperkümeleri de gezdikten sonra sıra Başak Süperkümesininde içinde bulunduğu Balıklar ve Balina Süperküme kompleksine geliyor. Süperküme Kompleksi 1 milyar ışıkyılı uzunluğunda, 150 milyon ışıkyılı genişliğinde, yaklaşık 60 kümeden oluşuyor. 5 parçadan oluşuyor; Balıklar-Balina Süperkümesi, Kahraman Kanatlıat Zinciri, Kanatlıat-Balıklar Zinciri, Heykeltraş Bölgesi, Başak-Suyılanı-Erboğa Süperkümesi.

Yolculuğumuzun sonuna yaklaşıyoruz. Süperkümeleri de aştık. Gözlemlenebilir Evrenin Sonuna geldik. İlerisini bugünkü teknoloji ile göremiyoruz. Evrenin tahmin edilen yaşı 13,75 milyar yıl. Güneş sistemizi merkeze koyduğumuzda gözlemlenebilir evrenin yarı çapı 46-47 milyar ışık yılı. Başka bir deyişler evrenin çapı 93 milyar ışık yılına yakın. 

Görünebilir evrenin bittiği yerde görünemeyen evren başlıyor. Görünemeyen evren, görülebilirliği ile hiyerarşik olarak yeni süperkümelerden gezegenlere kadar sistemlere sahip olacak.

Görünmeyen evrenin bölümleri; multiverse, metaverse, xenoverse, omniverse olarak adlandırılıyor. Bu bölümler tabii ki ispatlanmamış bölümler ispatlanmış olsaydı görünebilir evrenin bölümleri olurdu. Hepsi teorilerden,  paralel evrenlerden ibaret olabilecekleri gibi Uzakdoğu veya Hint Felsefesi  kökenli metafizik kavramlardan oluşabiliyorlar. İspatlanabilirliklerden uzaklaşmamak için detaya fazla girmiyorum. Fizik ötesi evrenler dini, felsefe, mitoloji fizikötesi kaynakları var. Bu kavramlardan en aşina olduğunu düşündüğüm "Din" kavramı da dahil olmak üzere herhangi biri hakkında yorum yapabilecek kadar kendimi ehil hissetmediğim için Uzay Turu'nun bu kısımları hakkında yorum yapmamayı tercih ediyoruz. 
Bu mütevazi uzay turunda bizleri tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. :)
aliemredesat@gmail.com